إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا
İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ
Arz, o şiddetli sarsıntısı ile sarsıldığı zaman
-eğer-Kalktın-Dünya-
وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا
Ve ahracetil ardu eskâlehâ
Ve arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığı (zaman)
-Ve ben ortaya çıktım-Dünya-
وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا
Ve kâlel insânu mâ lehâ
Ve insan: “Ona ne oluyor?” dediği (zaman)
-Ve Dediki-İnsan-Ne-onun
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا
Yevme izin tuhaddisu ahbârahâ
O gün (izin günü), (arz) haberlerini anlatacak
-Daha sonra-konuşmak-
بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا
Bi enne rabbeke evhâ lehâ
Rabbinin ona vahyetmesi ile
-O-Rabbin-Açıkladım-onun
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ
Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’mâlehum
İzin günü insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için dağınık olarak ortaya çıkacak
-Daha sonra-O liderlik ediyor-insanlar-Detaylar--Onların eserleri
فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ
Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yerahu
Artık kim zerre kadar hayır işlerse onu görür
-Kim-o çalışıyor-Gerçekleştirilmiş-Mısır-İyi-
وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerahu
Ve kim zerre kadar şer işlerse onu görür
-Ve-o çalışıyor-Gerçekleştirilmiş-Mısır-Kutsanmış-