إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
İnnâ a’taynâkel kevser(kevsere)
Muhakkak ki Biz, sana Kevser’i verdik
-BEN-Sana ver-
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
Fe salli li rabbike venhar
O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes
-Mevsim-Rabbin-
إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ
İnne şânieke huvel ebter(ebteru)
Muhakkak ki sana (nesli kesik diye) buğzeden, o kendisi ebterdir (soyu kesiktir)
-O-Senin iyiliğin-O-